20 Kasım 2015 Cuma

Meğer...

Bazen sadece durup, 'hop alo kardeşim sen napıyosun?' demek gerekiyormuş kendimize.
Seni ciddiye almadığı zamanda 'tatlı dille' anlatmak gerekiyormuş.
Yok 'tatlı dilden' anlamıyorsa 'sivri dille' üstüne basa basa konuşmak gerekiyormuş.
Kendimizle...
Ben mesela, bayılırım kendimle konuşmaya.
Deli miyim neyim? (tabii delilik biraz var,belki daha fazla)
Konudan sapmayalım da anlatmak istediğim 'öz' mevzuya gelelim...
Belki yetiştirilme tarzımdan, belki 'önce iyi insan olma' merakımdan belki de ikisinin harmanlanmasıyla kimseyi kırmak istemeyen bir yapıya sahibim.

-Aman kimse kırılmasın.
-Ya şimdi bu bence yanlış ama şimdi söylesem yanlış anlar ki o beni.
-Gerçekleri yüzüne ah bir söyleyebilsem neler neler olacak. (ne olacak arkadaşlık bitecek mesela)
-Alttan alayım en iyisi.
-Susmak iyidir,susalım bence.
-Tamam onun fikri şimdi kendince iyide benim fikrim de bu şimdi anlamaz o off susalım bence boşver.

Valla bu liste daha uzar, ben size söyliyeyim. Geçen gün bu listedekileri yaparak (kendimce doğru yaptığımı zannederek) dev sarsılmaya uğradım!

Meğer yeri geldiğinde insanları kırmalıymışım, her zaman 'Ben' kırılacağıma birazda 'karşımdakiler' kırılmalıymış.

Meğer gerçek arkadaşlar lafı dolandırmadan gerçeği ya da ne hissediyorsa onu araya üçüncü bir kişi almadan, direk sorun kimdeyse onunla paylaşmalıymış.

Meğer küçük beyaz yalanlar büyüyüp kocaman olabiliyormuş! O yüzden eğer mevzu bir 'arkadaş' bir 'dost' ise konu direk tüm gerçekliğiyle o kişiyle konuşulmalıymış.

Meğer yeri geldiğinde susmamalıymışsın. Hissettiğini, düşündüğünü ya da her neyse söylemeliymişsin.

Meğer fikirler önemliymiş..

Meğer kimse beni sevmek zorunda değilmiş. Meğer herkesi memnun edemezmişiz.

Meğer gülüp geçmek de lazımmış...

Ben ne çok yanlış yapmışım
'meğer'
Neyse ki; doğruyu gördüm. Kimseyi kırıp,üzmek istemem. Benim kişiliğime çok aykırı ama sanırım 'bazen' kırmak gerekiyor..
Bilmiyorum sizler ne düşünüyorsunuz bu konuda ama ben 21 yaşındayım ve şunu öğrendim;
-Ne yaparsan yap, karşındakini kırmamak için çabala yine de yaranamazsın. Sen sadece 'kendi yolundan' vazgeçtiğinle kalırsın. Sırf kimse kırılmasın diye yaptığın, vazgeçtiğin o şey her neyse sana 'keşke kırsaydın' olarak geri dönüyor. Ama yine de tüm kalbimle 'benim hayat yolum' da 'Ben' varsam eğer, ve 'ben' başrolsem eğer sanıyorum çevremdekilere 'izlemek' düşüyor. Ve tüm samimiyetimle 'önce iyi insan olmak'
Sevgiyle ve umatla kalın!

Nefes alıyorsak umut var demektir...

Unutmayın ;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder