12 Aralık 2016 Pazartesi

İyi ki doğdun Minnak

merhaba en küçük kız kardeş;
13 Aralık 2013’de hayatımıza sürpriz yumurtadan çıkar gibi çıkageldin. Bu dünyaya gelmekle iyi mi ettin kötü mü ettin, bilemiyorum.. ve inan yorum bile yapamıyorum.
doğduğun zamanı da hatırlıyorum. Doğduğun zaman doğru düzgün sevinemediğimi de hatırlıyorum elbette…
Biliyor musun? Doktoruma göre ‘basit’ ve yarım saat olan ama gerçeği tam 2,5 saat süren basit gibi görünen ama asla basit olmayan  bir ameliyatım vardı, beyin hücrelerim ameliyatımla boğuşurken dışarı gülücükler saçmak inan bana çok çok zordu. Affet, ablanın doğduğu zaman kadar sevinemedim, çığlıklar atamadım doğduğunda…
Sen 13 Aralık 2013’ de doğdun, ben 6 Ocak 2014’de ameliyat oldum. Ve kendi dilimde o tarih benim doğum günüm.
-gözünün içi gülmek neymiş
-koşmak, zıplamak, yürümek nasıl oluyormuş
-kilo vermek nasılmış
ve inan hepsini geçtim sağlıklı olmak nasıl güzel bir duyguymuş anlatam, çok şükür şuan her şey yolunda.. 18 yıl sonra olsada.Geç olmasın da güç olsun demişler.
Ve senin ilk doğum gününü de ortak kutlamıştık 6 Ocak’ta…

merhaba en küçük kız kardeş;
abla olmak nasıl bir şey, ne yapmalıdır, ne yapmamalıdır, nasıl davranmalıdır falan hiç bilmiyorum.
tek çocuk olmanın dez avantajı.
Sana kızıyorum, sana bağırıyorum bazen affet..
Çünkü bilmiyorum. Ablanla çok vakit geçiremedik küçükken ama sen 1 yaşına basmadan geldin ve benimlesin, bizimlesin.. Dedim ya seninle öğreniyorum. Ve itiraf ediyorum bir şeyi ağlayarak yaptırdığında sana çok kızıyorum. İlerde çocuk istemiyorum dersem sebebi sen minnak ona göre. (şaka yapıyorum şaka)
ve en sevdiğim şey, seni uyurken doyasıya öpüp koklamak.
en doyamadığım şey ise bana sımsıkı ‘ceyeeen kardeeeşiiiim’ diye sarılman.
‘ceyen kardeşiiim bana da kupa alır mısın?’
ve tabi ki bir C.A eseri olarak ablana da öğrettiğim sana da öğretmezsem olmayan şey;
-dışarda ne var minnak?
bok vaaar!
şu satırları yazarken nasıl kahkaha attığımı bilemezsin. Evet küçücük çocuğa böyle şeyler öğretiyorum.
 ama onun dışında minnak,
dünya senin gözünden baktığın gibi tertemiz değil.
insanlar, senin gözünden baktığın ve sana gülümsedikleri gibi iyi niyetli de değil.
keşke dünyaya, senin gözünden bakıp
‘ceyen kardeşim hadi beni amemeye götür, hafıl yiceem, macun yiceem, ayan içcem, bi de oyuncaklaya bincem nütfeeen’ diyebilseydik her birimiz, keşke bu kadar kötü olmasaydık.
Ve sana tavsiye;
kural1- içini geliştir. Sadece dışına bakarak bir yerlere gelemezsin. Sarışınların çoğuna aptal sarışın diyorlar. Sen sakın o ‘aptallardan’ olma. Dışının güzelliğine kanıp içini unutma.
kural2- aile her şeyden üstün. Bak gün gelecek sıkılacaksın onlardan. Arkadaşın uğruna aileni boşvereceksin. Annen görüşme onunla diyecek ve sen ben şimdi ne yapacağım o olmadan diyeceksin belki ama ne olursa olsun anneni dinle. Anneler her zaman doğruyu söyler. Nasıl oluyor bilmiyorum sanırım annelik iç güdüsü. Anneni dinle. Çok çok üzgünsen gel birlikte ağlayalım, birlikte üzülelim.

kural3- hayatının merkezine kendinden başka kimseyi koyma. Ya giderse, ya küserse, ya şöyle böyle olursa deme. Giden gitsin, kapı orada. Nerde çokluk orada bokluk minnak bunu unutma. Ve hayatının merkezine aldığın insanlar gün gelip sana canım hiç kusura bakma ama ben sana demedim beni oraya koy diye sen kendin yaptın, ee beni oraya koyarak da egomu okşadın.teşekkürler diyip giderler ve gideceklerde.. kimseye hak ettiğinin ötesinde değer verme, azıcık bile olsa.
kendinden, kararlarından asla ödün verme.
kendini kullandırma, kullanıldığını hissettiğinde koy mesafeni.
arkadaş kötü bir şey değil, sadece takılı kalma, seni yormasına izin verme.
Gün gelecek omzunda ağlayacak, gün gelecek birlikte saçmalayacaksınız.
Güzel arkadaşlıklar kur, biriktir.
İnanır mısın geçenlerde bi kaç arkadaşıma beni 3 kelime ile anlatmalarını istedim.
öyle güzel şeyler yazmışlar ki…
gözlerim doldu..
kimi sen sadece mutluluksun dedi, kimi olgun, kimi isyankar, kimi pozitif, kimi delidolu, kimi tatlı…
arkadaşlarım gelin öpüjeeem! :)
diliyorum seninle böyle tatlı arkadaşların olur.
kural4- bilmiyorum nasıl bir karakterin olacak, benim gibi deli mi olacaksın sende ama güler yüzlü ol.
 ne olursa olsun iyi niyetini sakın kaybetme.
Samimiyetini, içtenliğini koru.
Ben biraz şapşal, biraz deli, kendi halinde bir insanım işte.
Şanslısın bak diyim sana.
Ay bir kere hemen hemen her pazartesi diyete başlayan bir ablan var!



hayatıma arkadaş olarak alıp sonra dost sonra kardeş kategorisine koyduğum insanlar oldu.
ama inan bana sonunda arkadaş olarak kaldılar bir kaçı da dost ama benim en iyi dostum mavi kaplı defterim bunu çok net anladım, ya da sanırım büyüdükçe anlıyorsun…

merhaba en küçük kız kardeş;
seni öylesine seviyorum ki..
söz veriyorum,
hep yanında olacağım.
seni hiç bırakmayacağım.
her akşam ceyen kardeşime iyi geceler demeye geldim demelerin devam edecek ve ben okuldan/işten geldiğim gibi hop senin yanına gelip öpüp, koklayacağım.
sen odama gelip mu ne? diyeceksin
bunlar değişmeyecek, değişmesine izin vermeyeceğim.
şimdi açtım kollarımı sen geliyorsun koşarak bana ve
ceyeeen kardeşiiim diyip sarılıyorsun ben de sana aşkııım diyip sarılıyorum.
sarılmak iyileştirir çünkü.
sarılmak gülümsetir çünkü.
sarılmak içten gelir, zorla sarılamazsın çünkü.

SENİ DEV SEVİYORUM!!!!
İYİ Kİ DOĞDUN MİNNAK…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder